“Tarihi ve Uluslararası İlişkiler Boyutuyla Ermeni Meselesi”
Türk Eğitim-Sen olarak düzenlediğimiz “ Tarihi ve Uluslararası İlişkiler Boyutuyla Ermeni Meselesi” konulu panel, 2 Mayıs 2015 tarihinde Ankara İçkale Otel’de yapıldı.
Panelin açılış konuşmasını Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk yaptı. Genel Başkanın konuşmasından sonra ise BBP Genel Başkan Yardımcısı, Selahattin Şenliler ile DSP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Necati Utkan’da birer konuşma yaparak katılımcılara hitap ettiler.
Tarihi ve Uluslararası İlişkiler Boyutuyla Ermeni Meselesi paneli 1. Oturumunda, Prof. Dr. Reşat Genç, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Yusuf Sarınay, Prof. Dr. Haluk Selvi; 2. Oturumda ise Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran, Prof. Dr. Timuçin Kodaman, Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, Dr. Bahadır Bumin Özarslan sunumlarını gerçekleştirdiler.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak milli meselelerde hassasiyetimizi bugüne kadar ortaya koyduk ve emeğimizi, paramızı, imkânlarımızı harcamaktan çekinmedik. Bu millet için bizler ne yapmamız gerekiyorsa her şeyi bugüne kadar yerine getirdik, bundan sonrada yerine getirmeye devam edeceğiz.
Açılış konuşmasında; Sözde Ermeni Soykırımı iddiaları ile Türkiye’nin dünya kamuoyunda cani seviyesine düşürülmeye çalışıldığını söyleyen.” Koncuk; “Ermeni meselesi, Türkiye’yi dünya kamuoyunda yargılama hevesi içinde olanların, aziz milletimizi, tarih önünde cani seviyesine düşürmeye çalıştığı ve geleceğimizi doğrudan ilgilendiren önemli bir meseledir. Peki bu kadar önemli bir mesele ile ilgili Türkiye ne yapıyor? Maalesef hemen hemen hiçbir şey yapmıyor. Bunu sadece Hükümet açısından söylemiyorum. Türkiye’de STK’lar ne yapıyor? Ermeni cemiyeti Avrupa Parlamentosunu etkileyen kararlar aldırabiliyorlar. Fransa, İsviçre, ABD gibi ülkeler dahi bizim aleyhimize olan kararlar alabiliyor ve böyle bir lobi oluşturmuşlar. Ama biz çok acıdır ki, haklılığımızı kendi insanlarımıza bile yeterince anlatamıyoruz. Bu büyük bir handikaptır. Burada siyasal iktidarların, siyasi partilerin, mevcut iktidar partisinin tabii ki suçu vardır. Ama, STK’lar bu ülkede ne işe yarıyor ben bunu da anlamıyorum! Maalesef Türkiye’ye düşmanlık söz konusu olduğunda rol kapmaya çalışan birçok STK vardır. Mesele milletimizi savunmak olduğunda sesi çıkan STK sayısı bir elin parmağını geçmiyor. Bu son derece üzücü bir durumdur. Onun için Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen, olarak milli meselelerde hassasiyetimizi bugüne kadar ortaya koyduk ve emeğimizi, paramızı, imkânlarımızı harcamaktan çekinmedik. Bu millet için bizler ne yapmamız gerekiyorsa her şeyi bugüne kadar yerine getirdik, bundan sonrada yerine getirmeye devam edeceğiz.” dedi.
Sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili yazılı ve görsel basında konuyu işlediklerinin ve iddiaları yalanlayan kitaplar ve dergiler bastırdıklarını ifade eden Koncuk; “Bu yıl Türkiye Kamu-Sen Emrah Bekçi tarafından yazılan ‘Ermeni Yalanları ve Çığlık’ isimli bir kitap bastırdı. 15 bin adet bastırılan bu kitapları tüm teşkilatlarımıza gönderdik. Ermeni yalanlarına bir cevap olması hasebiyle en azından böyle bir kitap bastırarak doğruları milletimize anlatma sorumluluğunu hissederek kitabı yayınladık. Bundan sonrada aynı sorumlulukla yolumuza devam edeceğiz.” dedi.
Tehcir, insan olmamız gereği alınan bir tedbirdir. Ne yapabilirdik? İki toplumun birbirini boğazlamasına müsaade mi edecektik? En insanı tedbiri aldık ve bizi sırtımızdan hançerleyenleri içinde barındıran bir topluluğu cezalandırmadık, aksine koruyarak onları daha güvenli yerlere gönderdik.
Ermeni soykırımı yalanlarının ülkemiz için çok önemli olduğunu ve bu konuda siyasal iktidarların ifadelerine, konuşmalarına dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Koncuk; “Bu olay çok önemlidir ve her alanda konuşmamız gerekir. Biz bunları yaparken Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu diyor ki ‘tehcir insanlık suçudur.’ Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bir yandan Avrupa Parlamentosu’nun bu konuda vermiş olduğu kararları kınadığınızı ifade ediyorsunuz; ama bir Başbakan olarak kendiniz Ermeni soykırımını doğrulayan ifadeler kullanıyorsunuz. Bu ciddi bir tenakuzdur. Tehcir, insan olmamız gereği alınan bir tedbirdir. Ne yapabilirdik? İki toplumun birbirini boğazlamasına müsaade mi edecektik? En insanı tedbiri aldık ve bizi sırtımızdan hançerleyenleri içinde barındıran bir topluluğu cezalandırmadık, aksine koruyarak onları daha güvenli yerlere gönderdik. İnsanı bir tavır, nasıl insanlık suçu oluyor? Böyle bir anlayışı anlamakta zorlanıyorum.” dedi.
Panelin tamamlanmasından sonra Genel Başkan İsmail Koncuk panelistlere plaket takdim ederek teşekkürlerini bildirdi.
